17 Mayıs 2008 Cumartesi

Figen Baysal

18 yorum:

İbrahim Erdal dedi ki...

Çok sevgili arkadaşım fig fog figenciğim:),taaaa hazırlıktan beri süre gelen arkadaşlığımızda çok şeyler paylaştık seninle.Acısıyla,tatlısıyla,falanıyla,filanıyla,... :). Bu yumuşak yıllık yazısı geçişinden sonra:) okuyuculara Koç Temöb’den bahsetmek istiyorum:) Her nekadar hazırlıktan birbirimizi tanısak da arkadaşlığımızın güçlenmesi sanırım Koç temöb sayesinde oldu, az mı yürüme yarışı yaptık senle dimi gerçi hepsinde ben birinci gelmiştim ama.Ayrıca güneşin doğuşunu izleyebilmek adına hepimizi sabahın 6’sına kadar uyutmamanı da unutmuş değilim:) Kendini geliştirmek için sürekli birşeyler yapmana her zaman imrendim:)büyüyünce figen gibi olacağım dedirttin bana:),bu arada bayadır mülakata girmedim deyip iş başvurusu yapman da her zaman için beni hayrete düşürmüştür:),arkadaşım umarım hayatında ulaşmak istediğin her güzel şeye sahip olursun(cristiano ronaldo gibi bir yağız delikanlı enişte de dahil buna:)), bir an önce P&G’de pazarlama departmanında işe başlarsın:) ,arkadaşlığımızın okuldan sonra da sürmesi dileğiyle(eğer vefasızlık yaparsam dürtersin :) ), kendine çok iyi bak, ibraaaaahim:)

Unknown dedi ki...

sevgili Bitter Figgycim :)
ben senle eğlendim, öğrendim, sevdim, sevildim, üzüldüm, sevindim, 4 yılı paylaştım.. görünüşte uzak olsak ta düşüncelerimiz ve hislerimiz yakındı hep. ama hayatım boyunca senin kadar "orjinal" birini görmedim :) bi de senin kocan muhtemelen senin gibi biri olcak diye tahmin ediyorum. hatta çocuklarımı sizin eve göndercem CV yazmayı ve mülakat tekniklerini daha 9-10 yaşlarındayken öğrensinler diye :P
şaka bi yana, çabanı hep takdir ettim, iddialı olduğun için iddialı şeylere göz dikmene hayran oldum birlikte geçirdiğimiz 4 yıl boyunca. bu kadar çabanın karşısında hakettiklerine sahip olacağına eminim arkadaşım. ama tabii İK yetkililerini azarlamaktan ve aşağılamaktan vazgeçersen.. :P seni çok seviyorum..

Özlem Ateş dedi ki...

FİG FOG üç sivilce karşılığında söz kaşıcam seni hatta masaj da yapıcam...Dünya güzeli arkadaşım ne gözünün teki yamuk, ne ağzın kayıyo, ne omzun çıkık, ne sesin cırtlak, ne boyun benden 1 cm kısa; bir tek gerçek var ki oda beyninin sol tarafı kul yapısı!

İki insan birbirinin yüzüne bakarda ne demek istediğini anlar mı anlıyormuş işte (gece turistik gezi yapalım mı diye soran turiste kızların verdiği hayır cevabıyla yıkıldık sonrası....:)) yapılan espriye sadece ikisi güler mi gülüyor işte ( eller yukarıı ve pısss! Bu espiriyi yaptığımız kimsecikler gülmedi) ikiside aynı ŞEYE yazıyor mu yazıyor işte (James) gece yarısı güneşin doğuşunu izlicez deyip saatlerce bekleyip göremediği ve galibe bugün güneş doğmıyacak dediği, gözünden yaş gelircesine acı yemekten vazgeçmeyen ve bunu yapmayanı insandan saymayan oluyor mu oluyor işte...

Ben sana daha ne diyeyim ne yazayım bilmem ki arkadaşım klasik ama sen anlatılmaz yaşanırsın be yaw:) Seni zaman zaman evire çevire dövdüm, sorduğum bişeyi ardı ardına 10 kez sordum, ilk tanışmamızda aynı yatakta yatıp kafamla seni ezdim ama aferin sen yine bana karşı olan saygından bir gün bile ödün vermedin:)

Canım fig fogfigınım benim, sen hep benim sol yanımda hep canımdasın...küçük çikolata parçasına canlı varlıkmış gibi davranan süper ince ruhlu dostum benim, sen herkesin bir kez bile görmesi, muhabbet etmesi, dinlemesi ve en önemlisi arkadaşlığını yaşaması gereken insansın. Ben bunun tadına dört yıldır doyamadım. Hayat dolu arkadaşım isteklerini inşallah başarıcaksın ve inşallah hayat karşına hep senin kıymetini bilecek insanlar çıkartacak.

Tam da allıklarını sürdüğün yerden öpüyorum seni:)

Yolcu dedi ki...

Volkan Nalcı

Zaman değiştirir derler insanı ama aynı zamanda can çıkar huy çıkmaz da derler. Hatta düşmanımın düşmanı dostumdur diye de bir söylenti var ama bunun konumuzla bir alakası yok! :)
Lisenin bittiğine inanmakta zorlanırken bir bakmışız ki üniversite de mazi olmuş attığımız onca adım sonunda. 5 yıl geçmiş gözümüzü kapatıp açalım derken. Etrafımızdaki insanlar, yaşadığımız şehir, dertlerimiz değişmiş. Hatta biz değişmişiz, büyümüşüz. Değişmeyen çok az şey kalmış elde; en önemlileri bir kaç önemli dost olmuş. O dostlar içinde özel bi yerin var senin. Asosyal yaşantı kıyısında yalnız yürüdüğümde mutlu olmamı sağlayan sayılı nedenlerden biri, varlığını bilmenin bile çoğu zaman yettiği bi gerçekliktin sen. "Var" olduğun için çok teşekkür ederim!
Zamanla değişmeye yüz tutan her şeye inat, bizim dostluğumuzun gerçekliğini sapasağlam koruması dileğiyle...

Yolcu dedi ki...

Anton Petrov

Dear Figen,
first of all, I would like to congratulate You to Your graduation! I wish You to continue on the same successful path while staying the same fantastic person.
I am honoured to have the opportunity to express my greetings to You here, as much as I am to having had the opportunity to meet You. Moreover, I was blessed with the luck to spend an incredible time with You in Istanbul. Actually, it was credible because I still remember it and will do so for the rest of my life.
A graduation is always the time to look back, but also to look forward: I wish You all the best for Your future - Your future in which I will hopefully have the opportunity to welcome You in my "Little Istanbul",
Yours Anton

Unknown dedi ki...

Selay Alan

Dermo kızı! Tüm o yorgunluğun,stresin ardında hep yakınımda duruşun, sinirden sıfırlanıp yeniden dirilişlerimde etkisi büyük konuşmaların, işin-gücün ötesindeki desteğin ve samimi güleryüzün..Diyorum ki Figen,bak İzmir kanı da çekti bizi böyle birbirimize,hadi iş kuralım biz beraber! Altüst edelim piyasaları! Çekmekten bıktığımız selloutlarda artık bizim adımızı görsün sömürülecek yeni gençler :) Benimle ya da bensiz( :) ) gelecekte de bugünün yansımaları olan emeğin, azmin,aklın ve kişiliğinle çok başarılı ve çok mutlu olacaksın fıstığım! Hayata karşı koyup hiç ayrılmamak dileğiyle..

Yolcu dedi ki...

Hani hani insanın yüreğinin güzelliği yüzüne yansır ya reflektör misali, işte benim aynen öyle olmuş… Nasıl, çok komik bi giriş yapmışım di mi? Nüktedan kişiliğimi soluduğumuz ortak havaya borçluyum pek sevgili ev arkadaşım. O hava ki tek bi gerçek kavgaya dahi şahit olmamıştır; misafirlerle dolmuş boşalmış huzuru hiç kaçmamıştır; yazın sıcaklığına, kışın soğukluğuna, patlayan kombisine, damlayıp duran musluklarına rağmen hep sevilmiştir… O halde ne diyoruz, seninle cehennem ödüldür bana, sensiz cennet bile sürgün sayılır. Veyahut şöyle diyelim, bana bu kalbin kadar temiz şarkıyı ayırdığın için minnettarım. Yatmadan önce kapıyı kilitler misin beybiii? İygeceler!
Feyza YILMAZ

aksel tuna dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
yılmaz dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Murad AYGUL dedi ki...

Sınıfımızın gara GURU güzel kızlarından biri olan Figen'in ileride Pazarlamanın GURU'su
olacağından kimsenin şüphesi olmasın :) Sınıfımızda birçok yönüyle hanımların beylerin
örnek alacagı şahsiyetlerden biri olan Figen, düzgün karakteri, espritüel kişiliği,
alçak gönüllülüğü ve azimkarane duruşuyla dikkatleri üzerine çekmiştir. (Ref:
wikipedia/figen baysal) Herkese karşı yaptığın sıcak sohbetin ve karşındakine vermiş olduğun
pozitif enerjin ve en önemlisi seni sen yapan o doğallığınla hatırlayacağım hep seni. Seni
tanımak arkadaşlığını hissetmek çok güzeldi arkadaşım.

Başarılarınla güzelleşen, baki mutluluklarla ölümsüzleşen ve geriye baktığında "Keşke"
siz bir hayat dileğiyle...

Murad AYGÜL

yılmaz dedi ki...

Sevgili Kerim Cihan’dan
Evet, yaratıcılığımı bir kez daha konuşturarak başladım bu yazıya.:) Bana ABD’den getirdiğin leptoptan yazıyorum bu yazıyı,dolayısıyla senin ABD’ye gittiğini bir kez daha duyurmuş oluyorum cümle aleme.:) Vaay bee,, bir sms’in 11 kontör olduğu günlerden şimdi 10 dakikası 1 kontöre konuşulan günlere geldik hee Figen. Hazırlık camından bilinçsizce el hareketleri yapmandan bu zamana kadar kat ettiğin yolu takdirle karşılamamak elde değil! Sıfırdan zirveye giden bir kariyer diyebiliriz buna..:)) Doğum günlerinin anlam ve önemini kökünden değiştirdin ’’12:00’’. Bebekte waffle yemeye gittiğimizde ordan msj atarım sana..:) Küserdin, özür beklerdin, özür gelmeyince daha da çok küserdin.  Muhtemelen Türkiye’nin en başarılı yönetici kadınlarından birisi olabilirsin ileride ama gerek yok bence! Gel bak birlikte bir iş kuralım medyayı ele geçirince söz seni Türkiye’nin 2. Kadın başbakanı yapıcam..:) Hatta bu bronzlukla seni ABD’nin ilk siyahi hemde kadın başkanı bile yapabiliriz.:) Figen yapamayacağın şey yok ben bile inanıyorum buna...:) Paylaştığımız güzellikleri hayat boyu unutamayız heralde. Bana ismi söylendiğinde sadece bir boşluktan ibaret olmayan insanlardan birisin. Umarım çok tatlı bir oğlun olur,onu alıp alışverişe çıkar kocanın tüm parasını bitirirsin,kocanda buna hiç kızmaz... Mutluluğunun umut ettiğinden de büyük olması dileğiyle...
Sevgili Figen’e

Unknown dedi ki...

Canım Çatlak Arkadaşım Benim,

Tanışmamızın ilk zamanlarında sessizlik içinde(ki bu senin yanında bu pek sık olmuyor)etraftan tıssss diye sesler duyuyordum. başlarda sesin kaynağını bulamadım ama bir gün sen anlattın sesin kaynağını...O zaman öğrendim çatlak bir arkadaşım olduğunu ve o andan itibaren bu çatlağı ve o sesi bu kadar çok seveceğimi tahmin etmezdim...sürekli benim görünüş, yürüyüş ve tarz ile yaptığım eleştrilere, bir gün bile çok güzel olmuşsun dememe rağmen hiç kafamı kırmaya kalkmadın:) Üzerimizdeki emeklerin(calculusların hakkı var) ve bana göstermiş olduğun sabrın için sana minnettarlığımı sunuyorum ve kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum... ve umuyorum ki daha bir ömür daha katlanabilirsin bize...

Çatlak arkadaşını çooook seven ve hep öyle kalmasını dileyerek,
kendine çok iyi bak,

Evren Güler

Unknown dedi ki...

Sevgili fikan! Sen bu satırları okurken ben çok uzaklarda olacağım. Yok yok Göztepe-Üsküdar arası uzak değil ki deme, sana göre çok uzak olmalı ki son 2 senede topu topu 2 kere geldin. Kabahat bende; Göztepe’den kalktım buralara geldim. Orda elimin altındaydın, çat kapı gelip kontrol ederdim. Bi gittim, sen kendini şaşırdın, o eski eğlenceli figenden eser kalmadı, mazide kaldı o ev içinde su savaşı yapan, ayaklarını kablolarla bağladığımız, camsillerle oda parfümleriyle insanlara saldıran eğlenceli kişilik. Ama sen de haklısın, gecenin ikisinde tatlı kriziniz tuttuğunda tatlıları kapıp gelecek komşuların gidince mutluluk hormonu sayında düşüş oldu, kendini ciddi işlere verdin. İş güç derken de kafayı yedin. Ama bu iş güçle bu kadar uğraşma, evde kalcan! Bu güzel dünyada kariyerden daha güzel şeyler de var diyorum, inanmıyorsun. Madem bu kadar uğraşıyosun işine yarasın, çok para kazanamadığın bi iş bulursan gün aşırı bana gene el öpmeye gelmeyesin, o güzel gülen yüzünün hatrına kanmam bilesin! Bu yazıda böyle bitsin!

Unknown dedi ki...

Bu kez başrollerde Adana'nın sıcacık ikliminden kopup gelen saf genç kız Özge ve İzmir’in meşhur o güzelleştiren suyundan içmiş bulunan çetinceviz Figen var.=) Dersler başlamıştır, Figen Hanım hocalara sorularıyla sınıfta hemen kendisini belli eder. Ara verilir Figen insanlarla bıcır bıcır konuşur. Bu tez canlı genç kız, Özge’nin hemen dikkatini çeker =) Özge azıcık kıllanır ama pek de belli etmez. Sonra bir haftasonu kaynaşalım diye dışarı çıkılır, Saf Özgecan Figen’in akrep burcu olduğunu öğrenir iyice dellenir ama yine belli etmez.=) Çünkü hiç de beklemediği bir şekilde bu kız çok içten gelmeye başlar. Özge kendine itiraf etmese de bu Figen’i içten içe sevmeye başlar. Sonra bu saf Özge, zamanla Figenle gerçekten sohbet etmeye başlar. Onun düşüncelerini öğrenir, Figen gibi düşünmek=) ne demek onu öğrenir, bir de bunun tadına varır... Günler geçer, aylar geçer, Özge üniversitede gerçekten arkadaşlık olur mu diye düşünürken Figen’i yanında bulur. Sonra bu Figen Özge’nin üniversite hayatının ilham kaynağı, iki tanesinden biri olur! =) Sanırım seninle en safkan arkadaşlığımız, arkadaşımız sandığımız safların artık bize zarar verdiğini anlayıp onlardan uzaklaşmamız ile başladı... Bize birbirimizden başka kimsenin faydası olmadığını anlamamız ile... Figenim, sen benim ilham kaynağım, sen benim yol göstericim, sen benim bitanem... Hayata bakış açınla, beni tamamlayışınla ve beni hep olduğum gibi kabullenişinle, bir de o çok beğendiğin çillerinle=) benim canımsın. Biliyorum ben hep didindim durdum istediğime ulaşmak için ama sen benim en büyük yol göstericilerimden biriydin. Senden çok şey öğrendim. Nasıl İK müdürleri aranır da staj için geri dönmesi için taciz edilir, hangi şirketlere başvurulur ki karizma yapılır ve en önemlisi “neden marketing?” diye sorulduğunda ne denir hepsini senden öğrendim.=) Akıl verdin, moral verdin, yanımda oldun ve en bitkin, yorgun olduğum anda bile bırakmama, vazgeçmeme hiç izin vermedin. Sana zilloş diyorum diye gülüyorlarmış! Gülsünler kanımca çok önemli değil =) Seni çok seviyorum canım benim! Sensiz bir Özge çok daha farklı olurdu. Stajsız bir üniversite öğrencisi bizim için ne demekse Figensiz bir Özge de o! =) Beni sakın bırakma Figen! Dayanamam!
Özge Günaydın

kimkimkim? dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
kimkimkim? dedi ki...

İlk kez Faik Hoca'nın dersinde millet sıcaktan mayışmış kuzu gibi otururken hocayla hararetli hararetli konuşurken gördüğümde, bu kızla iyi geçinmeliyim dedim kendime.(nefret etmeyecek kadar:) İzmir tadında sıcak benliğinle, benim neredeyse bir haftada kullandığım kadar kelimeyi korkarım bir günde hunharca ve de cömertçe harcıyorsun:)
Mutlu mesut bir hayat diliyorum.
Sait ÜLGER

aksel tuna dedi ki...

Ben şu anda sana bu yazıyı yazarken senin de aynı anda bana yazdığına eminim:). Bilmem hatırlarmısın Yonja’dan seni eklediğim gün benimle çok dalga geçmiştin o gülüşünü asla unutmam ama asıl komik olan hiçbir doğruluğu olmadığı halde zorla bana “Figen tabiki de herzamanki gibi çok güzelsin incesin ve espirilisn:))” cümlesini msn space ine yazdırman oldu:).

Türkçe dersinde hocayı esir alıp tüm ders boyunca soyunuzun nerden geldiğini açıklamaya çalışmanla senden uzak durmam gerektiğini anladım, dedim ne çene varmış yaa:).Senin yüzünden dersi yarıda bırakıp çıkmıştım zaten:).

İki buçuk yıl gibi çok kısa zaman içinde seninle birçok şey paylaştık buna numeric ödevleri de dahil:). Birinci sınıfta klasik inek öğrenci halinden hiçbir ödün vermedin ama ne olduysa benimle tanıştıktan sonra oldu sanırım hızlı bir ivmeyle düşüşe geçtin:). Sanırım bundan sonra hayatımızda sınav olmayacağı için bana her sınav öncesi “yarın sınav kaçta biliyomusun” diye mesaj gelmesini de çok özleyeceğim:). Aksel sınavda nerlerden sorumluyuz cümlesi de artık kulaklarımda çınlamayacak:).

En orjinal figürleri sahip olmana rağmen bana hala dans etmesini öğretemedin:). Herkes gece 4te taksimden eve giderken biz daha yeni taksime gider hatta oda yetmezmiş gibi ordan da Bebek’e inerdik her seferinde de Pınar Altuğ’un evinin önünde onu çekiştiridik:).

Hayatımda ilk defa seninle fal baktırdım, ilk kez balerine seninle bindim:)(bak birçok ilki seninle yaşamışım:))) hoş bir türlü ayakabını çıkartıp aşağı atmayı başaramamıştım:).Çarpışan araba kullanmaktaki beceriksizliğin yüzünden nerdeyse pistten çıkıp okuldaki inekleri eziyoduk:).Özlem’le üşenmeden benim için kardelen şarkısını bestelediniz gerçi sen hiç eğlenmedin ama yine de gamaraya çekiyosan çekiyorum de:).Sesiz sinema oynarken hadi “Rüzgara Karşı Göğüs Geren Manaolya”’yı anlat dediğimde yarım saat boyunca gülme krizine girip oturduğun yerden kalkamadın:).Oturduğunuz evin nasıl bir mimari yapıya sahip olduğuna hala anlam veremdim zaten sonra da içimden bu kız zaten çizik evi düzgün olsa şaşılırıdı dedim. Hele odandan hiç bahsetmiycem bile orda bir canlıyı unutsak allah muhafaza bulmamız üç günümüzü alır:), birde uyurken taktığın o sleeping eye mask’la seni gördüğüm an benim bittiğim an olmuştu:).

Young guru, hiperaktif, bol uykucu Figen’cim elinden düşürmediğin o not defterine nerden saat kaçta hangi otobüse bineceğini, otobüsten indikten sonra taksiye bineceğini bile not alamana hayranım:).Not demişken sırf yazım çirkin diye benim defterime yazıp kendine sonra ondan fotokopi çektirmen olayın bambaşaka bir kısmı:).

Bugüne kadar iş hayatıyla ilgili senden çok şey öğrendim ama eminim ki daha öğreneceğim birçok şey var. Nasıl mı? mesela iş görüşmesine çağırılmadığın halde “bana görüşme için yolladığınız kısa mesaj geldi ama sınava gireceğim yer hakkında bilgi maili gelmedi” diyip çağrılmadığın görüşmeye gitmek gibi:).

Heralde ailesine senin kadar bağlı senin kadar ailesini seven birini daha görmedim ben İzmire günübirlik geldiğim gün ayağımın tozuyla ilk ablanla tanıştırdın daha sonra diğer ablanla, abinle, babanla derken gün bitti halbuki ben İzmir’i gezeceğimizi sanıyordum:).

Sende biliyosun ki ben ne kadar yakında da olsam ne kadar uzağında da olsan dualarım seninle olacak...:)

Bu yazıyı ilerde yaşlı tinton huysuz bir o kadar da gıcık bir teyze olduğun zaman okuduğunda yüzünde bir tebbessüm oluşturuyorsam o huysuz kadını bir an olsun gülümsetebiliyorsam gerekten başarmışım demektir:).

Aksel TUNA

Serim dedi ki...

Ya şu okul bitti diye sevinsem mi acaba, en azından daha sessiz olcak gibi geliyor hayat bana, saniyede 216 kelime söyleyebilen bi arkadaşımdan biraz olsun uzakta olunca daha zinde olurum sanki :) ne eğlendik beraber canım arkadaşım benim, insanın senin yanındayken mutsuz olma gibi bir şansı yok zaten, 4 sene boyunca hep eğlendin, hep eğlendirdin bizi. Sınıfta ilk toplaşıp oturulduğunda hiç unutmuyorum en çok senin sesin duyuluyordu, bıcır bıcır konuşuyordun herkesle.
Her konuda yanımda olduğun için çok teşekkür ediyorum sana, hiç kötü bi anımız olmadı geçen 4 boyunca ve inşallah hayatımızın sonuna kadar hep böyle güzel şeyler yaşarız. İş hayatında başarılı olmanı temenni etmiyorum çünkü çok başarılı olcağından hiç kuşkumi çünkü sen en güzellerini hakediyorsun. Hep gülerek kalman dileğimle..